Yeni patch çıkınca son bir kez oynayayım dedim oyunu. Zor bir ülke düşünürken aklıma Libya geldi ve oyuna bu ülke ile başladım. Oyuna başladığımda işsizlik oranı %50 üzeriydi sanırım. Petrol dışında çoğu üründe dışa bağımlıydım. Hemen yatırımlara başladım ve petrolden ettiğim geliri diğer sektörlerde kendime yetecek hale gelmek için harcadım. Tabi bu sırada çok harcama yaptığım için üst üste borçlar alıyordum ve petrolden ettiğim gelirler bile yeterli gelmiyordu. Bu sırada Kuzey Kore ile Güney arasında savaş patlak verdi ve savaşta Kuzeyin yanında oldum ve müttefiklik sağladık. Ardından Çin, Rusya, İran gibi büyük güçler ile de müttefiklik, ticaret anlaşmaları, iş gücü paylaşımı, ortak savunma vs. anlaşmaları yaparak yerimi sağlama aldım. Yatırımlara devam ederken Çin'den büyük destek geldi ve bana 50 milyar dolar hibe ettiler. Bütün borçlarımı ödediğim gibi yatırımlara da hız verdim. Bu sırada İran-İsrail savaşı patlak verdi ve İran'ın yanında yer aldım. Birçok askeri fabrika açtım ve en büyük yatırımım olarak askeri uçak fabrikaları açtım. Rusya'dan Mig savaş uçaklarının ve bir helikopter türünün (adını unuttum) çizimlerini aldım ve seri üretime başladım. Burada ürettiğim uçakları savaştaki İran'a satarak büyük gelir elde ettim. Beş uçağı yaklaşık 2-2.5 milyar dolara satıyordum. Bu sırada yeni araştırma tesisleri açtım ve teknolojik açıdan ilerlemeye başladım. Bu kadar yatırımdan sonra dışa bağımlılığım nerdeyse sıfıra indi. Sadece topraklarımda bulunmayan kömür ve metal kaynaklarında dışa bağımlıydım. İşsizlik oranı %2.8-%3 civarına inmişti. Kişi başına düşen milli gelir ise 27.000 dolar civarındaydı. Önce enflasyonla mücadele etmem gerekiyordu. Çeşitli ekonomi politikaları ile enflasyon oranını %19'dan %11-12 civarına düşürdüm.
Neyse çok uzun yazı oldu. Kalanını daha sonra yazarım. (Tunus savaşı, uzay ile ilgili gelişmeler, deniz gücü oluşturulması vs.)
