Resimleri kırparsan daha güzel olabilir.
Çoğunu kırpmayı düşünmüyorum.
II - Revan Seferi
Sultan Murat'ın otağı Şubat 635 Üsküdar'da kuruldu. Kendisi 7 Mart'ta otağa çıktı. Hareketten evvel kendisinin haberi olmadan hiç bir ocak ağasının ortak (tekaüd) ve korucu (yeniçeri odalarını bekleyen) isimleriyle İstanbul'da asker bırakmamalarını emretti; Maltepe geçilip Kazıklı derbend'ine gelindiği zaman solakbaşı'lardan Galatalı Çelebi'nin bir neferi İstanbul'da bıraktığını duyunca emektarlığına bakmayarak derhal önünde çökertip boynunu vurdurdu. Bundan sonra muhtelif konaklarda da zorbalardan veya haklarında şikâyet edilenlerden isterse vezir veya kadı olsun hiç kimseye aman vermeden öldürttü.

Erzurum'da Anadolu Sipahileri ve Sadrazam komutasındaki osmanlı ordusu ile birleşildi.
Erzurum'un merkeze uzaklığından ve ticaret imkanlarının kolaylığından dolayı bozuncu firarilerin pek çoğunun bulunduğu bir yerdi.Burada kısa vakitte peş peşe o kadar kelle alındıki kelle sayısını hatırlayamıyorum.

Ohrili Paşa Karabağ'ı kuşatmaya gönderildi ve Sultan IV.Murat 83 bin kişilik kuvveti ile kaleyi topa tutmaya başladı

Kuşatma Günlüğü(önemli şeyler) :
-Emirguneoğlu Tahmasp Kulu Han , kalenin barış içinde teslim edilmesinin teklifi için gönderilen elçiyi küstahlık ederek boş çevirdi.Babası Emirgune Han'dan beri aynı aile 30 yıldır bu kalenin muhafızlığını yapmaktalar , dolayısı ile safevilere olan sadakati tartışılmazdı.
Kale küçük olmasına karşın on iki bin kişiyle tahkim edilmişti ve cansiperane savunuluyordu.
-Murat Han ,ağır kayıplar verme pahasına kalenin etrafına metrisler kazdırdı ve o güne kadar görülmemiş bir harp tekniği olarak çıkan toprağı siperlerin önüne değil arkasına yığdırdı.Böylece muhtemel bi bozgun anında askerlerin kaçmasına mani olunacaktı.
-Aralıksız süren tahrip ateşiyle surarda açılan gedikler,safevilerin tüm müdahalelerine karşın birkaç gün içinde onarılamaz hale geliyordu ve Lağımcılarında berkitilmiş istihkamları uçurmasıyla savunma kısa sürede çökmeye yüz tuttu.
-Ancak Sultan Murad Han inanıyordu ki , top ve gülle sayısı daha fazla olabilir,yol boyunca islanan ve sellere kapılan barut'un takviyesi de daha sağlıklı olabilirdi bu yüzden Sadrazam Çuhadar Paşa'yı azarlamıştı.Hızla azalan barut stoklarının yetişmemesi tehlikesi gün gittikçe artıyordu.
Sultan Kırım Han'ı Canıbek Giray'a güvenmekle büyük hata etmişti , 40 bin altın sefer parası almasına rağmen böyle bi seferin gereksiz olduğunu açıklayıp gelmemişti.
-Hünkar , muharebe süresince , atası Yavuz gibi ön saflardan ayrılmayarak askerin kararlılığının sarsılmamasına kuvvetle vesile oldu.
Devrisi günlerde o denli azimle savaştıki Murat Han , kısa süre sonra eklem ağrıları(nikris hastalığı) yüz tuttu.Hastalığına inat , agustosun 28'inde , Nalçalı İshak isimli , irilikle nam salmış bi yeniçeri ile birlikte Şahi güllelerinden birini yüklenip yağlı namludan içeri bıraktılar.Ancak yeniçeri rahatsız olduğunu işittiği sultan için ağırlığın çoğunu kendi üzerin almaya kalkışmıştı.Murat Han , bunu şahsına yapılan bi hakaret olarak kabul belledi ve koca yeniçeriyi bi tokat ile yere serdi işini kılıcıyla bitirecektiki yanındakiler onu caydırdılar.

-Saldırılar devam etti,açılan gediklerden sızan yeniçerilerle müdafiler arasında kanlı çarpışmalar oluyor, lağımcıların apansız indirdiği surların arasına süratle inen gaziler Safevi askerlerinin şaşkın ama kararlı savunmalarını teker teker düşürüyorlardı.
-Nihayet yenileceklerini anlayan Emirguneoğlu Tahmasp kulu Han aman diledi ve kabul edildi . Sultanın huzuruna çıkan Emirguneoğlu'nu çok seven sultan ona hilatlar giydirip halep beylerbeyi yaptı , ismide değiştirilip Yusuf Emirguneoğlu yapıldı.
Revan kalesi böylece feth edilerek derhal onarımına başlanmış,Saadetlu Murat Han ''Gazi'' unvanıyla anılır olmuştu.
Revan kalesi içine on iki bin asker, cephane konup muhafızlığı vezir Murtaza Paşa'ya bırakıldı.

Sultan Revan alındıktan sonra Sadrazam'ı kuşatılan Diyarbekir'i kurtarmaya gönderdi.
Safevi Şah'ını iyice tahrik etmek ve harp meydanına getirmek için de
kendisi ordusuyla Tebriz'e hareket etti. Sultan yolda Maku,Merend,Hoy şehirlerini zapt etti;fakat aniden şiddetlenen ağrıların o güçlü bedeni yatağa düşürmesiyle herkesi bi endişe aldı.

Sadrazam'ın Safevi ordularına yenildiği haberi Otağ-ı Humayun'a ulaşınca Sultan çok sinirlendi.

Bir süre sonra Tebriz'e giren sultan taş üstünde taş , ileri gelenlerin de omuzları üzerinde başlarını koymadı.Bir tek Cihanşah ve Sultan Hasan Camilerini salimen bıraktı.Böylece Tebriz ,Osmanlılar tarafından altıncı defa ilhak edilmiş bulunuyordu.

Sultan akabinde Erdebil ve Kazvin'e kadar ilerlemek ve Şiilerin bu kutsal kentlerini yerle bir etmek istiyordu ancak yaklaşan kış şartları ve dinmek bilmeyen rahatsızlığı daha öteye geçmesini engelledi.Bi süre sonra sultan geri dönüş kararı aldı.

Anadolu Beylerbeyi Bahadir Ohrili Paşa'nın Karabağ'ı zapt ettiği haberi Otağ-ı Humayun'a ulaşınca herkes çok sevindi.Sultan Ohrili Paşa'ya hediyeler gönderdi.

Sadrazam Çuhadar Paşa'nın Safevilere tekrar yenilmesi ve badiat as şam kentinin Safevilerin eline geçmesi Sultan'ı sinirlendirdi.Bu kent Safevilerin eline geçince Şam yolu onlara açılmış oldu.

İstanbul'a dönen Sultan Çuhadar Paşa'dan sadaret mührü geri alınıp Tayyar Paşa'ya verilmesini emretti.Çuhadar Paşa'da tekrar Vezir olup Rumeli Beylerbeyliğine atandı.

Yardıma gelmeyen Canıbek Giray tahttan indirilmiş yerine Sahib Giray geçirilmiştir.

II.Bölümün sonu - Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.